WWW.2655.TR.GG Fatih'in kar taneleri...
"1/A SINIFI KİŞİSEL PAYLAŞIM SİTEMİZ" ...

 
FATİH'İN KAR TANELERİ...
SAYFALARIM
 
  ANA SAYFA
  ATATÜRK
  İSTİKLAL MARŞIMIZ
  ŞEHİT ÖĞRETMENLERİMİZ...
  İLÇEMİZ SARIKAYA
  2008/2009 ÇALIŞMA TAKVİMİ
  ÖNEMLİ GÜN VE HAFTALAR
  1.SINIF ÖĞREN.ÖZELLİKLERİ
  1.DÖNEM SINIFIMIZDA NELER OLDU?
  SINIF KURALLARIMIZ
  BOY VE AĞIRLIKLARIMIZ
  KİM, HANGİ KULÜPTE?
  SINIFIMIZIN ENLERİ
  RESİM GALERİ
  VELİLERE ÖNERİLER
  OKUL SİTEMİZ
  TEKERLEMELER...
  OKULUMUZDAN HABERLER
  BİLMECELER...
  GÜLMEK İSTER MİSİNİZ?
  OYUNLAR
  CANLI MASAL DİNLEYİNİZ...
  ÇOCUK ŞARKILARI DİNLE...
  İSTEDİĞİN MÜZİĞİ DİNLE
  CANLI MÜZİK DİNLE...
  T.C KİMLİK SORGULAMA
  GAZETELER VE SPOR SİTELERİ...
  ARKADAŞLARIMDAN...
  ŞİİRLERİM
  BİR N.FAZIL ŞİİRİ...
  E-BORDRO
  YOUTUBE
  >>ZİYARETÇİ DEFTERİ<<
Evlatlarım,hepinize iyi tatiller diliyorum.Tatilde bol bol dinlenin,gezin dolaşın ama okumayı da unutmayın olur mu?


Tatilde sakın ha yaramazlık yapmayın.Geçen yıl ki ağabeyleriniz gibi kolunuzu bacağınızı kırıp okula gelmenizi istemiyorum.Tamam mı?


Sayın veli, okumaya geçen çocuklarımızın kitaplıklarını zenginleştiriniz.Onlarla birlikte okuyunuz,okutunuz.Onlara okuma konusunda örnek olunuz.


Çocuklarımıza verilen basit örneklerin yapılmasında onlara yardımcı olunuz.Onlara kızmayınız,azarlamayınız. Öğrendiklerini unutmamaları konusunda gerekli özeni gösteriniz.
ŞEHİDİNE SAHİP ÇIK, ÜYE OL!
1.SINIF ÖĞREN.ÖZELLİKLERİ

BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN TANINMASI VE ÖZELLİKLERİ

Burada amaç, öğretmenlerin öğrencilerini tanıma bilgisine sahip olmalarıdır.
İlkokuma-yazma öğretiminin amaca uygun olabilmesi için çocuğun bu işe hazır olması çok önemlidir.
Çocuk devamlı evrim halinde bulunan bir varlıktır.
Ülkemizde çocuklarımızın okul olgunluğuna erişip erişmedikleri yıllardır tartışılıp durmakta. Bu da kimilerince 5 yaş , kimilerince 6 yaş, kimilerince de en ideal yaş 7 olduğu düşünülmektedir. Bu durum, çocuğun İlkokuma-yazmada başarısını büyük ölçüde etkilemektedir. Oysa ilkokula başlayan çocukları iki grupta ele almak mümkündür.
a. Okula devam edebilecek seviyede olanlar:
Ülkemizde 6 yaşını dolduran çocukların büyük bir kısmı, bedenen, zihnen, duyularının etkilenme ve alma yeteneği bakımından, birinci sınıf çalışmalarını yürütecek özelliğe sahip olduğu görülmüştür. Bunun yanında 5 yıllık olmasına karşın aynı özelliğe sahip olan çocuklar da vardır.
b.Okul olgunluğuna erişmemiş olanlar:
Ülkemizde 6 yaşını dolduran çocuklardan bir kısmının, bedenen, zihnen, duyularının etkileme ve alma yeteneği bakımından, birinci sınıf çalışmalarını yürütecek özelliğe sahip olmadıkları gözlenmiştir. Bu durumda olan çocuklarımızın, psikomotor hareketleri düzenli olmadığı için, tümceleri algılayamazlar. Fazla zorlanmadan gelişim özelliklerinin tamamlanması beklenmeli, böylesi çocuklar zamanlarını oyun içerisinde değerlendirmelidir.
Bu tür yapıya sahip olan çocukları okul ve okumaktan soğutmamak için önlemler alınmalıdır.
Bir çocuğun okuma-yazmayı başarı ile öğrenebilmesi için beden, zihin, ruhi yönden okuma-yazmayı öğrenme olgunluğuna erişmiş olması gereklidir.
Birinci sınıf çocuğunun özellikleri ve ilkokuma-yazma uygulamasında dikkat edilecek hususlar
1. Hareket ve duygu yeteneği
Bu yaşam hamlesi, özellikle, birbirine sıkıca bağlı bulunan iki türlü belirtiyle meydana çıkar. Duygu ve etkilenme yeteneği ya da pasiflikle ilgili belirtiler ve ifade etme ya da hareket ve faaliyetle ilgili belirtiler.
Çocuk, durmadan uyanık bulunan, durmadan hareket eden, tamamıyla faal bir varlıktır.
Çocuk aynı zamanda, dışarıya açık bulunan ve her türlü etkiye elverişli olan (alıcı) bir varlıktır. Çocuğun doğumuyla; doğumla olgunluk çağı arasında elde ettiği, bazen de karmaşık olduğu bilgilerin çokluğunu şöyle bir düşündüğümüzde, yetişkin bir insanın hiçbir zaman kısa sürede bu denli bilgiler öğrenmesi mümkün olmamıştır.Bu da çocuğun öğrenme isteğinden kaynaklanmaktadır. Önemli olan giz çocuğun öğrenme isteğini süreli ve hareketli kılmaktır.
2. Beden hareketi
Çocuk organlarını çalıştırmak, iskelet çatısını güçlendirmek, çiğerlerini geliştirmek, kanını zenginleştirmek, kas ve sinir sistemlerinin bağlantılarını kuvvetlendirmek için harekete muhtaçtır. Hareket sadece çocuğun gelişmesiyle kalmaz. Hareket aynı zamanda çocukta, hareketsizliğin neden olduğu aşırı sinir gerginliğini gidermesi bakımından da zorunlu olan bir supap borusu görevini görür.
Yukarıda sayılan özelliklerinin bir veya bir kaçının noksanlığı çocuğun başarısını ters yönden etkileyen etmenlerdendir. Halbuki okuma-yazmaya başlayan çocukların parmak, bilek, kol ve eklem kaslarını kalem kullanabilecek şekilde gelişmiş olmalıdır.
Burada eğitimciye düşen en önemli görev, okuma-yazma çalışmalarına başlamadan önce, öğrencilerini belli bir süzgeçten geçirmelidir. En az hangi öğrencilerinin, ne tür kusurları vardır, bunları tesbit etmelidir. Bu noksanlıkları görmeyip gidermemek, çocuğu aşırı sinir gerginliğine, ani ve şiddetli hareketler, durdurulmayan gözyaşları ya da kahkahalar veya da önüne geçilemeyen gürültüler şeklinde patlak verir.
3.Duyuların etkilenme ve alma yeteneği
Çocuğun duyularının doyma bilmediğini anlamak için, onun yüzüne bakmak yeterlidir.
Ağzı yarı açıktır. Yutmaya ve emmeye hazır bir durumdadır.
Burun kanatları rüzgâra karşı geniş bir tarzda açıktır.
Başıyla bir hizada bulunan iri gözleri dünyaya bir pencere gibi açılmışlardır, etrafta olup biten şeylere karşı pusu kurmuşlardır. İşitme organları etrafını çeviren sesleri, tamamıyla anlamak için açılmıştır. Çocuğun yüzünde ne kadar çok delik var!
Bunun aksine, içine kapanmış çocuk adı verilen çocuğa dikkat edelim.
Ağzı kapalıdır.
Burun delikleri biraz daha dardır.
Göz kapakları ve çatık kaşları gözlerini yarı gizlemiştir.
Artık dışta kalmayan ( yani alıcı olmayan ) çocuk, hareketli olmayan çocuk kadar endişe vericidir. Bu durum böylesi çocukların zihin gelişimlerine etki yapar.
4. Zihin faaliyeti yönünden
Çocuğun yalnız bedeni hareket halinde değildir. Onun zihnide hareket halindedir.
Çocuğun zihni, duyularının sağladığı malzemelerden geniş bir ölçüde yararlanır.
İlkokul çocuğunda şu niteliklerin kazanılıp kazanılmadığına bakmak lazımdır.
a.Cisimleri tanımak.
b.Cisimlerin şekillerinin neye benzediğini ve adlarını bilmek.
c.Sesleri işitmiş olmak ve anlamak.
ç. Hareketten edinilmiş denemeler kazanmış olmak.
d.Cisimlerin renklerini, büyüklüklerini, küçüklüklerini ve farklılıklarını bilmek.
e.Bu bilgilere, anılara ve denemelere karşılık olan kelimeleri öğrenmiş olmak.
f.Düzgün konuşabilmek, bebeklik sözcüğünü aşmış olmak.
Yukarıda söz ettiklerimizden yoksun olan çocuk, okuma-yazmaya başlayamaz; bu demektir ki çocuk henüz çalışmalara hazır değildir. Bunlarla birlikte çocukta öğrenme isteği de şarttır. Bu noksanlıklar öğretmen ve aile tarafından elele verilerek giderilmelidir.


Taki Akkuş

 

 
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...K.ATATÜRK
 
 

 
 
 
 
SON DAKİKA HABER
 
 
 

RADYO KARDELEN

 
 

 
BUGÜN KAÇ KİŞİYİZ?
 
 
Sitenizesayac.com
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol